En Sık Görülen 7 Cinsel Fobi

Cinsellik, kısaca canlıların genlerini gelecek nesillere aktarabilmeleri ve nesillerinin devamını sağlamak amacıyla üreme içgüdüsü ile yaptıkları genital birleşmedir. Diğer organizmalar için bu kadar basit bir tanımı olsa da konu insanlara gelince durum karmaşıklaşıyor. Çünkü insanlar yalnızca üremek için cinsellik yaşamazlar. Cinsellik denildiği zaman genelde aklımıza sadece biyolojik cinsiyetler arasındaki fiziksel birleşme gelse de cinsel yaşam bundan ibaret değildir.
Cinsellik; cinsel kimlik, cinsel yönelim, kişinin kendi vücudu, kendi cinselliği, yaşadığı toplum içindeki cinsellik algısı, başkalarının hakkındaki duygu ve düşünceleri ile cinselliğe yönelik tutumlarını kapsar. Ayrıca cinsel ilişki esnasında mutluluk hormonu olarak da bilinen endorfin salgılanır. Psikolojik anlamda kaliteli bir cinsel yaşam çiftler arasındaki bağları güçlendirir. Ayrıca cinsel ilişki sırasında kalori yakılması fiziksel sağlığa da bilinen olumlu etkileri arasındadır. Bunların yanı sıra cinselliğin insanlar için önemli bir ihtiyaç olduğu bilimsel araştırmalarla da kanıtlanmıştır. Olumlu yanlarının dışında cinsel yaşamda görülebilecek sorunlar da pek çok kişinin hayatını derinden etkilemektedir. Bu yazımızda cinsel işlev bozukluğu ve cinsel fobi nedir, çeşitleri nelerdir sizin için araştırdık.
İçindekiler
Cinsel İşlev Bozukluğu
Sağlıklı yetişkin bireylerin çoğu cinsel istek duyar, ancak bazı durumlarda cinsel işlev bozukluğu denilen sorun ortaya çıkabilir. Cinsel işlev bozukluğu; kişinin cinsel organındaki fiziksel bir hastalık, geçmişte yaşanmış travmatik bir cinsel ilişki deneyimi, performans kaygısı, özgüven eksikliği ya da çevreden duyulan kulaktan dolma ve gerçeğe dayalı olmayan yanlış bilgiler sonucu ortaya çıkabilir. Bu gibi sorunlar kişinin cinsel hayatını olumsuz yönde etkileyerek sağlıklı bir cinsel ilişki yaşayamamasının temelini oluşturur.
Cinsel Fobiler
Cinsel fobi cinsel işlev bozuklukları arasında en sık görülen sorundur. Kişinin cinsellik hakkında duyduğu yoğun korku ve/veya kaygı hissine cinsel fobi denir. Sorunun kökeni genelde kişinin çevreden edindiği asılsız, uydurma, gerçek dışı bilgilerdir. Cinsel fobi ortadan kaldırılması güç ve rasyonel olarak ele alınması zor bir durumdur. Bahsi geçen korkular rasyonel olmadığı için cinsel fobi sahibi olan kişinin mantıklı açıklamalar ile ikna edilmeye çalışılması bu sorunu çözmeyecektir. Ancak bu durumu çözümü imkansız bir sorun olarak tanımlamaya gerek yok! Uzman bir psikoterapist aracılığıyla alınacak tedavi desteğiyle bu durumun üstesinden gelmek çok da zor değil. Öyleyse en sık görülen 7 cinsel fobi neler, nasıl bir tedavi uygulanabilir gelin inceleyelim.
1. Vajinismus
Vajinismus, cinsel birleşme sırasında vajina kaslarının üçte birlik alt kısmında kasılma, bacaklarda kapanma ve itme gibi fiziksel tepkiler nedeniyle penisin vajinaya girememesi şeklinde tanımlanır. Kadın her deneme öncesi çok şiddetli korku yaşar. Dünyada her elli kadından birinde görülebilir. Genelde sorunun kaynağı, kadınların ilk cinsel birliktelikten önce çevreden duyduğu abartılı söylemlerdir. Cinsel birleşme sırasında çok kanaması olacağı, bu nedenle hastanelik olabileceği veya birkaç gün oturamayacağı söylenen kadınlar deneyimleri olmadığı için duydukları herşeye inanırlar. Bu tip bilgiler vajinismusun ortaya çıkışını hızlandırır. Ülkemizde cinsellik hala bir tabu olarak görülmekte, evlilik öncesi cinsel ilişki tasvip edilmemektedir. Bu ve bunun gibi pek çok sebepten dolayı gerdek gecesi yeterli bilgiye sahip olmayan kadınların bu kadar korku hissetmesi doğaldır.
Bu sorun için ülkemizde çoğu zaman kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurulsa da sorun genelde psikolojik kökenlidir. Uygun tedavinin cinsel işlev bozuklukları alanında eğitim almış klinik psikologlar veya psikiyatristler tarafından yapılması daha etkilidir. Tedaviye çift olarak katılmak başarı şansını ayrıca arttırmaktadır.
2. Genofobi (Seks Yapmaktan Korkma):
Genofobi, kişilerin fiziksel herhangi bir sorunu olmamasına rağmen sevişme ve cinsel ilişkiden korkmalarıdır. Bazen öyle şiddetli görülebilir ki panik atak halinde korku nöbeti geçirebilirler. Genelde sorunun kökeni cinsel istismardır. Kişi hayatının ilk döneminde cinsel istismara uğradıysa ya da böyle bir duruma tanıklık ettiyse her cinsel yakınlaşmada bu olayın tekrarlanacağını düşünerek şiddetli bir korku duygusu hisseder.
Genofobisi olan kişiler nefes almada güçlük, çarpıntı, terleme, titreme ve hatta ölüm korkusu gibi pek çok kaygı belirtisi gösterir ve cinsel her türlü yakınlaşmadan kaçar. Bazı kişiler hiçbir romantik ilişki yaşamama veya ilişkiye başlasa da kısa bir süre sonra o ilişkiyi sonlandırma eğilimi gösterebilirler. Genofobi tedavisi için psikoterapi öneriliyor ancak bazı durumlarda ilaç tedavisi de gerekebiliyor.
3. Erotofobi (Cinsel Konulardan Korkma):
Erotofobi, cinsellik ve cinselliğe dair konular hakkında konuşmaktan duyulan korkudur. Bunun geçmişte yaşanmış tecrübelerden kaynaklı bir sebebi olmayabilir. Genellikle cinselliğin konuşulmasının yasak olduğu, ayıplandığı, günah sayıldığı aile bireylerinde görülür. Kaygılı kişilerde görülme olasılığı daha yüksektir. Cinsellik konuşulunca uyarılan kişiler, başkaları tarafından fark edilebileceği korkusu yaşayabilirler. Tedavisi için psikoterapi gerekir.
4. Fallobi (Erkeklik Organı Korkusu):
Fallobi, erkeklerin cinsel organına karşı aşırı korku duyma durumudur. Genelde erkek cinsel organının güç ve tehdit gibi kavramlar ile özdeşleştirilmesi fallobinin temelinde yatan nedenler arasındadır ve erkeklerde de görülebilmektedir. Kişi penise dokunmayı ve/veya birleşmeyi bir tehdit olarak algılar. Hatta bazı kişiler erkek cinsel organından tiksinti bile duyabilir. Bunların sonucunda kişi cinsel ilişki yaşayamaz hale gelir. Fallobinin de tedavisi psikoterapidir.
5. Agrofobi (Cinsel İstismar Korkusu):
Agrofobi, kişinin birileri tarafından cinsel olarak istismar edileceğini düşünerek olağandışı bir korku hissetmesidir. Agrofobisi olan kişiler asansör gibi ortamlardan uzak dururlar. Kapalı ortamlarda cinsel istismara uğrayacaklarını düşünürler. Bu korkunun cinsel istismara uğramış ama bunu hatırlamayan kişilerde daha fazla görüldüğü söyleniyor. Günümüzde televizyonda izlediğimiz şiddet sahneleri, cinsel istismar konulu film ve haberler de bu korkunun oluşmasına neden olabiliyor. Kişi böyle bir ortamda olduğunu düşündüğü zaman yoğun kaygı, korku, çarpıntı, titreme, terleme, nefes darlığı şeklinde belirtiler göstererek hızla oradan uzaklaşmak istiyor. Tedavisi için psikoterapi gereklidir.
6. Androfobi (Erkeklerden Korkma):
Androfobi, erkeklerden aşırı korkma halidir. Cinsel istismar yüzünden kaynaklanabileceği düşünülüyor. Karşı cinsten ayrı veya aşırı uzak şekilde tutularak ve erkeklerin onlara zarar vereceği düşüncesi ile büyütülen kadınlarda daha sık görülüyor. Aşırı korumacı ailelerin kızlarını izole bir şekilde büyütmesi ileride androfobiye dönüşebiliyor. Androfobisi olan kişiler romantik ilişkilerden kaçma eğilimindedir. Erkeklerle aynı ortama girdikleri zamanlarda çarpıntı, nefes alamama, dehşet, yoğun kaygı ve korku hissederler. Tedavi yöntemi psikoterapidir.
7. İlk Gece Korkusu
İlk gece korkusu daha çok vajinismus rahatsızlığı olan kadınlarda görülür ancak bizimki gibi tutucu toplumlarda çok sık rastlanan bir durum olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle kırsal kesimlerde ilk gecenin ardından cinsel birleşmenin kanıtı olarak lekeli bir çarşafın, akraba olsun olmasın, insanlara gösterilmesi gibi mantığa sığmayan ve tükenmek üzere olan gelenekler ile ilk cinsel ilişki hakkında bilgisiz kişilerden edinilen kulaktan dolma bilgiler bu korkuya sebep olabiliyor.
Çoğu kişi kitaplardan veya internetteki güvenilir kaynaklardan bilgi edinmek yerine başka insanların deneyimlerine güvenmeyi tercih ediyor. Kendi deneyimi dışında herhangi bir bilgiye sahip olmayan bazı insanlar ise hiçbir tecrübesi olmayan kadınlara veya erkeklere bilgi veriyor. İlk cinsel ilişkisini yaşayacak olan kadınlara bu deneyimin şiddetli, ağrılı ve kanamalı olacağı, acının günlerce devam edeceği ve hatta cinsel birleşme esnasında kenetlenme olabileceği gibi uydurma, bilimsel verilere dayanmayan ürkütücü bilgiler veriliyor. Hiç bir dayanağı olmayan bu söylentiler daha önce cinsel ilişkiye girmemiş kişilerde ilk gece korkusunu psikolojik olarak kaldıramayacakları boyutlara taşıyabiliyor.